{ "title": "Pasif Bağışıklık", "image": "https://www.bagisiklik.gen.tr/images/pasif-bagisiklik(1).jpg", "date": "19.01.2024 10:59:58", "author": "Kürşat YILDIRIM", "article": [ { "article": "Pasif Bağışıklık, İnsan bağışıklık sistemi, immünite; çeşitli enfeksiyonlara karşı bedenin göstermiş olduğu dirençtir. Aktif ve pasif bağışıklık olarak ayrıma tabi tutulan bağışıklık sisteminde aktif bağışıklığı, insan hastalığı kendisi geçirerek elde ederken, pasif bağışıklığı ise; antikor oluşumuna neden olacak şekilde reaksiyon oluşturan ancak gücü azaltılmış veya çoğalma yeteneği zayıflatılmış mikropların vücuda aşılanması ile elde eder. Aşılama, İnsan veya hayvan tarafından belirli şartlarda elde edilen koruyucu antikorların başka bir insana aktarılması ilkesine dayanır. Antikorların aktarılması genel olarak enjeksiyon yöntemiyle yapılır. Aktarılan antikorların etkisi kişinin durumuna göre birkaç hafta veya birkaç ay içinde kaybolur.

Pasif bağışıklık iki şekilde kazanılır

Doğal pasif bağışıklık
Suni pasif bağışıklık
Pasif Bağışıklığın yeni doğan bebekler için önemi nedir?

Bebekler için pasif bağışıklığın önemi daha fazladır. Doğumdan hemen sonra bebeğin vücuduna aşılar ile sürekli antikor aşılanmaktadır. Bu işlem çocuğun bir yaşını doldurana kadar devam etmektedir. Bir yaşından sonra bebeklerdeki antikor seviyesi yetişkin bir kişide bulunan antikor seviyesine ulaşır. Fakat anne sütü ile gelen antikor ile bağışıklık iyice geliştirilir. Böylece çoğu enfeksiyon hastalığa yol açmadan yok ediliyor. Basit üşütmeler de üst solunum enfeksiyonu olarak ortaya çıkan hastalıklar, pasif bağışıklık zayıf olduğunda akciğerin içine ilerleyerek zatürre gibi bir hastalığın oluşmasına hatta neden olur. Böyle durumlarda mutlaka serum tedavisine başlanmalı aksi durumda hayati tehlike söz konusudur.

Bebekler plasentadan geçen antikorlarla yaklaşık 6 ay hastalanmayabilir. Fakat bebeklerde hayata adaptasyon yaklaşık iki yıl sürüyor. Bu süre içinde bebekler sık sık hastalanabiliyor. Anne sütünün önemine vurgu yapan uzmanlar pasif bağışıklık kazanımında anne sütünün yerini hiçbir şeyin tutamayacağı konusunda ortak görüşteler.

" } ] }