{ "title": "Alerji Bağışıklık Sistemi", "image": "https://www.bagisiklik.gen.tr/images/alerji-bagisiklik-sistemi.jpg", "date": "19.01.2024 00:24:17", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Alerji bağışıklık sistemi, tarafından verilen zamansız, oldukça şiddetli, ölçüsüz ve ani yanıtlardır. Canlıların yaşamına devam etmesi için, iç ve dıştan gelen zararlı etkenlere karşı kendini koruyabilecek güvenli sistemlerine sahip olmalıdır. İnsandaki bağışıklık sistemi bu güvenlik mekanizmaları arasındadır. Diğer canlılara göre daha kompleks bir sistemdir. Hastalık yapabilen virüslere, bakterilere, zararlı etkenlere karşı vücudu koruma görevi üstlenmiştir. Antikor üretimi yaparak, zararlılara karşı savaş açar. Bu eylemin doğru yapılması için, vücudun hücreleri ile zararlıların doğru ayrılması gerekir. Bağışıklık sisteminin bu eylemi %99 oranında doğru şekilde yaptığı bilinir. Kalan ihtimalde antikorları ve yabancı maddeleri ayırt edememekte ve alerji sorunu yaşanmaktadır.

Alerji neden olur, bağışıklık sistemiyle bağlantısı nedir?

Vücutta alerjiye neden olan etkenler çiçek tozları, nikel alaşımlı eşyalar, bakır paralar, sinek ve böcek sokmaları, soğuk hava, çeşitli besinler gibi faktörlerdir. Bu nedenle oluşan alerjide ciltte kızarıklık gibi hafif derecede etkiler oluşabileceği gibi, ciddi rahatsızlıkların ortaya çıkması da söz konusu olabilir. Bazen alerji genetik etkenlerden kaynaklanabilir. Yaşın ilerlemesi de bağışıklık sistemini zayıflattığı için, yaşlılarda alerji sorunu daha fazla yaşanabilir. Alerjiye neden olan antikor ise İmmunoglobin E (IgE) sağlıklı kişilerde belli oranda sentezlenmekte, alerjik yapıda olan kişilerde ise bunun on katı oranında sentezlenmektedir.

Alerjiye neden olan maddeyle ilk defa karşılaşan vücutta fazla miktarda IgE antikoru salgılanmaya başlar. Bu antikorlar solunum ve sindirim sistemindeki iç yüzeylerde bulunan epitel dokunun arasındaki mast hücrelerine tutunur. Bu aşamada IgE antikorları vücudu korumak için hazır halde bekler. Alerjen maddeler vücutta ortaya çıktığında ise antikorlar ortaya çıkar. Bünyelerinde bulunan histamin gibi maddeleri boşaltarak, bu alerjen maddeleri ortadan kaldırmaya çalışır. Antikor türleri ortalama 3 hafta kadar vücutta etkisini sürdürürken, IgE antikorları mast hücreleriyle birlikte uzun yıllar tahribe uğramadan vücutta kalır. Bu özellik çocukluk döneminde penisilin alerjisi olan bir bireyin yetişkinlik döneminde de penisiline aynı tepkiyi vermesini kolayca açıklar. Yani 5-6 yaşlarında üretilen IgE antikorları kişi 40 yaşına bile gelse, mast hücrelerine tutunarak bozulmadan fonksiyonlarına devam edebilir.

Bir kişinin bağışıklık sisteminin alerjik reaksiyona neden olacak miktarda IgE antikorunu üretmesi için, belirli aralıklarda birkaç kez alerjenlerle karşılaşması gerekir. Alerjen vücuda ilk kez girdiğinde, bunlar IgE antikorları tarafından karşılanır, histamin gibi maddelerle zararlı kabul edilen alerjen maddeleri tahrip eder ve çevredeki dokularda iltihaba neden olup, vücudun kendi hücrelerine de zarar verirler. Yani buna örnek vermek gerekirse, alerjenler burun, göz, sinüs gibi bölgelerdeki mast hücreleriyle karşılaşır ve uyarırsa, kişide alerjik rinit ortaya çıkar. Ciltteki hücreler uyarıldığında, kişide ürtiker rahatsızlığı meydana gelir.

Gıdalara ve ilaçlara karşı ortaya çıkan alerjilerde, ciltte kaşıntı, kusma, ishal gibi belirtiler oluşur. Baharda polenler havada daha fazla görüldüğünde ortaya çıkan alerjik reaksiyonlarda bahar alerjisi, havalandırılmayan ortamlardaki tozlar kış aylarında alerjik rinit ortaya çıkabilir. Hayvan tüyleri, eşyalar, toz zerrecikleri gibi etkenlerde alerjiye neden olabilir. Herkesin bünyesi farklı olduğundan, bağışıklık sistemi hassasiyeti farklı olduğundan, ortaya çıkan alerjik reaksiyonlarda farklılık gösterir.

Bağışıklık sistemi güçlendirilirse, alerjiden korunmak mümkün olabilir

Alerjik reaksiyonlardan korunmak için, alerjen maddelerden uzak kalınmalıdır. Ancak günlük yaşamda bu genellikle yapılamaz. Bu yüzden koruyucu tedaviye yönlenmek yani alerjen maddelerden uzak kalmak en doğrusudur. Bu uygulanamadığında kortizon ya da antihistaminik ilaç tedavisi uygulanabilir. Bunlar mast hücrelerinin histamin salgısını bir süre baskılar. Ancak ilaç etkisini kaybettiğinde, histamin salgılanır. Bu nedenle alerjenden korunma sağlıklı şekilde sağlanamaz. Ayrıca ilaçların uyku veren etkisi yüzünden, kişilerde uykulu hal ortaya çıkar. Bu yüzden alerji bağışıklık sistemi tarafından ortaya çıkan bir etken olarak görülmeli ve bundan kurtulmak için çocukluk döneminden itibaren bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme düzeni kurulmalıdır. Bağışıklık sistemi ne kadar güçlü olursa, verdiği tepkilerde sağlığımızın korunmasında etkili olur.
" } ] }